Depremzedelere yardım toplamak – Toplanan paraların depremzedelere gönderilmemesi – Dolandırıcılık suçu
Sanıkların valilik makamından izin almaksızın marmara depreminde zarar gören depremzedelere yardım toplamak amacıyla komite oluşturarak yağlı güreş müsabakası organize ettikleri, ancak toplanan paraların depremzedelere gönderilmediğinin anlaşılmasına göre, sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan hüküm kurulması isabetsizdir.
T.C YARGITAY
5.Ceza Dairesi
Esas: 2006/ 5473
Karar: 2006 / 9667
Karar Tarihi: 29.11.2006
ZİMMET VE GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇLARI – DEPREMZEDELERE YARDIM TOPLAMAK AMACIYLA ORGANİZE DÜZENLENMESİ – TOPLANAN PARALARIN DEPREMZEDELERE GÖNDERİLMEDİĞİNİN ANLAŞILMASI – SANIKLARIN EYLEMLERİNİN DOLANDIRICILIK SUÇUNU OLUŞTURUP OLUŞTURMADIĞI
(2860 S. K. m. 6) (5237 S. K. m. 257) (5252 S. K. m. 9) (5271 S. K. m. 34, 230)
Zimmet ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanıklar İlkay Çıbık, Mehmet Efe, Ahmet Kabalay, Ali Kol, Mehmet Çıbık ve Süleyman Yıldırım’ın yapılan yargılanmaları sonunda; sanık İlkay’ın atılan suçlardan sanıklar Ahmet, Mehmet Çıbık, Mehmet Efe, Süleyman ve Ali’nin ise basit zimmet suçundan mahkumiyetlerine dair Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 6.7.2005 gün ve 2003/24 Esas, 2005/168 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri taraflarından istenilmiş sanık İlkay yönünden incelemenin duruşmalı yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle 22.11.2006 Çarşamba saat 14.00’e duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine davetiye gönderilmişti.
Belli günde Hakimler duruşma salonunda toplanarak Yargıtay C. Savcılarından M. Naim Hisarlı hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık İlkay Çıbık adına gelen Av. Ali Koyuncu huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay C.Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşma 6.12.2006 Çarşamba saat 14.00’e bırakılmıştı.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu:
Sanıklar hakkında zimmet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanıkların 2860 Sayılı Yardım Toplama Kanunu’nun 6. maddesi hükmüne aykırı olarak valilik makamından izin almaksızın 1999 yılı Marmara depreminde zarar gören depremzedelere yardım toplamak amacıyla komite oluşturarak yağlı güreş müsabakası organize ettikleri, ancak toplanan paraların depremzedelere gönderilmediğinin anlaşılmasına göre, halkın yardım duygularını istismar suretiyle gerçekleştirilen, bu organizasyon sonunda elde edilen gelir ve giderler düzenli olarak kayıt altına alınmadığı için bilirkişi heyetinin, bazı belediye çalışanları tarafından tutulan tutanakları esas alarak gelir ve giderleri hesapladığı, gelirler kapsamında değerlendirilen açık artırma ile güreş ağalığı adı altında toplanan para miktarlarının ise mahkemece araştırılmadığı görülmekle, bu hususların tutanaklar da imzaları bulunan tanıklara açıklattırılarak gelir-gider karşılaştırması için gerektiğinde ek bilirkişi raporu da alınarak varsa kalan kısmı sanıkların mal edinip edinmedikleri, kendilerine veya başkalarına yarar sağlayıp sağlamadıkları saptanıp sonucuna göre sanıkların eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı da tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Sanık İlkay Çıbık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Karahayıt Belediyesine ait hizmet aracının satışını, 237 Sayılı Taşıt Kanunu hükümlerine aykırı olarak yapan sanığın bu eylemi nedeniyle, 5237 Sayılı Yasanın 257. maddesi ile öngörülen suçun unsurlarında yapılan değişiklik gözetilerek aracın değer tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra belediyenin zararına veya kişilerin mağduriyetine yol açıp açmadığı ya da kişilere haksız kazanç sağlayıp sağlamadığı belirlenip neticesine göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
5252 Sayılı Yasanın 9/3 ve CMK. nun 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçlarının birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime olanak verecek şekilde tüm bunların gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.