Mevzuat

Polisin Silah Kullanma Yetkisinin Kapsamı ve Sınırları

Polisin silah kullanma yetkisi, Türk hukukunda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) ve ilgili mevzuatla düzenlenmiştir. Bu yetki, kamu düzenini sağlamak, vatandaşların can ve mal güvenliğini korumak ve suçluları etkisiz hale getirmek amacıyla tanımlanmıştır. Ancak, bu yetki keyfî değil, hukuki sınırlarla çerçevelenmiştir.


Hukuki Dayanaklar

  1. Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) 16. Madde:
    • Polis, suç işleyen ya da işlemek üzere olan kişilere karşı zor kullanma yetkisine sahiptir.
    • Zor kullanmanın aşamaları:
      • Sözlü uyarı,
      • Fiziksel müdahale (bedeni kuvvet),
      • Silah kullanma.
    • Silah kullanma yetkisi, orantılılık ve gereklilik ilkelerine uygun şekilde kullanılmalıdır.
  2. Türk Ceza Kanunu (TCK) 25. Madde:
    • Silah kullanma, meşru savunma ve zaruret hâli kapsamında değerlendirilebilir. Polis, kendisine veya üçüncü kişilere yönelik yakın ve ciddi bir tehdit karşısında silah kullanabilir.
  3. PVSK 16/A Maddesi:
    • Polis, dur ihtarına uymayan kişiyi durdurmak amacıyla ve başka bir şekilde etkisiz hale getirilmesi mümkün değilse silah kullanabilir.
    • Silah kullanımı, “durdurma” amacıyla gerçekleşmelidir ve ölümcül sonuçlara yol açacak şekilde olmamalıdır, aksi takdirde “orantısız güç” teşkil eder.
  4. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 2. Madde:
    • Polis, yalnızca “hayatı tehdit eden” durumlarda ve mutlak gereklilik hâlinde ölümcül güç kullanabilir.

Silah Kullanmanın Sınırları

Polisin silah kullanma yetkisi şu sınırlarla çerçevelenmiştir:

  1. Orantılılık İlkesi:
    • Polis müdahalesi, tehdidin büyüklüğüne uygun olmalıdır. Ölümcül bir tehdit olmadıkça, ölümcül sonuçlar doğurabilecek şekilde silah kullanılmamalıdır.
  2. Son Çare İlkesi:
    • Silah kullanımı, diğer tüm müdahale yöntemlerinin sonuçsuz kalması durumunda başvurulması gereken son çaredir.
  3. Hedef Gözetme:
    • Silah kullanılırken ölümcül bölgelere ateş etmekten kaçınılmalı ve hedef alınan kişiyi etkisiz hale getirme amacıyla hareket edilmelidir.
  4. Hukuki Sorumluluk:
    • Polis, silah kullanımı sırasında meydana gelen her türlü zarardan dolayı hukuki ve cezai sorumluluk taşır. Özellikle, orantısız güç kullanımının insan hakları ihlali olarak değerlendirilme riski vardır.

Emsal Kararlar

  1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) – Güleç/Türkiye Kararı:
    • AİHM, polisin orantısız güç kullanarak bir göstericiye ateş açmasını insan hakları ihlali olarak değerlendirmiştir.
    • Sonuç: Türkiye, orantısız güç kullanımı nedeniyle mahkum edilmiştir.
  2. Yargıtay Kararları:
    • Yargıtay, polis tarafından gerçekleştirilen her türlü silahlı müdahalenin meşru savunma kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğine ilişkin detaylı incelemeler yapmaktadır.
    • Örnek: Yargıtay, polis tarafından dur ihtarına uymayan bir şüpheliye ölümcül şekilde ateş açılmasını orantısız güç olarak değerlendirmiştir.

Değerlendirme

Polisin silah kullanma yetkisi, kamu düzeninin ve bireysel güvenliğin sağlanması açısından elzemdir. Ancak, bu yetkinin hukuki sınırlar içinde, ölçülü ve gerekli olduğu durumlarda kullanılması gerekmektedir. Keyfî veya aşırı güç kullanımı, polis memurunu hem cezai hem de idari sorumluluk altına sokabilir.

Polis, silah kullanımı sırasında hem ulusal mevzuata hem de uluslararası insan hakları standartlarına uygun davranmalıdır.

Polisin Silah Kullanma Yetkisiyle İlgili Ek Bilgiler

Polisin silah kullanma yetkisi, hem ulusal mevzuat hem de uluslararası insan hakları standartları çerçevesinde detaylı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu yetkiyi sınırlandıran veya genişleten ilave unsurlar şunlardır:


Zor Kullanma Yetkisinin Aşamaları

Polis, zor kullanma yetkisini aşamalı bir şekilde uygular. Bu süreç, tehdidin ciddiyetine göre aşağıdaki şekilde ilerler:

  1. Sözlü Uyarı:
    • Polis, şüpheliye durmasını veya eylemini sonlandırmasını sözlü olarak bildirir.
    • Örneğin, “Dur!” veya “Hemen etkisiz hale gel!” gibi emirler verilir.
  2. Bedeni Kuvvet:
    • Sözlü uyarıya uyulmaması durumunda, fiziksel müdahale yapılabilir.
    • Bedeni kuvvet, genellikle fiziksel olarak etkisiz hale getirme tekniklerini içerir.
  3. Silah Kullanımı:
    • Silah kullanımı, yalnızca başka hiçbir yöntemle tehdidin bertaraf edilemediği durumlarda uygulanır.
    • Silah, ilk aşamada caydırıcı amaçla kullanılabilir (örneğin, havaya ateş açmak).

Polisin Silah Kullanabileceği Özel Durumlar

Polisin silah kullanabileceği durumlar şunlardır:

  1. Meşru Müdafaa:
    • Polis, kendisine veya bir başkasına yönelik ciddi bir saldırıyı önlemek için silah kullanabilir.
    • Örneğin, bir kişinin polise bıçakla saldırması.
  2. Hâkimiyet Altında Bulunan Kişinin Kaçması:
    • Gözaltına alınan veya tutuklanan kişinin kaçması ve yakalanmasının başka türlü mümkün olmaması durumunda polis silah kullanabilir.
  3. Toplum Güvenliğini Tehdit Eden Durumlar:
    • Kalabalık bir topluluğa yönelik ölümcül bir saldırıyı engellemek için silah kullanılabilir.
  4. Dur İhtarına Uymayan Şüpheli:
    • Polis, dur ihtarına uymayan şüpheliye karşı önce uyarı ateşi açar. Eğer bu etkisiz kalırsa, tehdit seviyesine göre silah kullanabilir.

Hukuki ve Cezai Sorumluluk

Polis memurları, silah kullanımı sırasında hukuka uygun davranmazlarsa aşağıdaki sorumluluklarla karşılaşabilirler:

  1. Hukuki Sorumluluk:
    • Ölçüsüz veya haksız bir şekilde silah kullanan polis, mağdurların tazminat talebiyle karşılaşabilir.
    • Bu durum, hem polisin bireysel sorumluluğunu hem de bağlı bulunduğu kurumun sorumluluğunu doğurabilir.
  2. Cezai Sorumluluk:
    • Haksız yere ölüm veya yaralamaya sebebiyet verilmesi durumunda polis, Türk Ceza Kanunu’na göre yargılanabilir.
    • Örneğin, TCK’nın “Kasten Öldürme” veya “Kasten Yaralama” suçları devreye girebilir.
  3. Disiplin Sorumluluğu:
    • Polis, görev kurallarına aykırı hareket ettiği gerekçesiyle disiplin cezası alabilir ve meslekten ihraç edilebilir.

Uluslararası Standartlar ve İlkeler

Polisin silah kullanma yetkisi, uluslararası insan hakları belgeleriyle uyumlu olmalıdır:

  1. Birleşmiş Milletler (BM) Temel İlkeleri:
    • Polis, yalnızca “mutlak gereklilik” hâlinde ve “orantılılık” ilkesine uygun olarak ölümcül güç kullanabilir.
  2. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) Madde 2:
    • Yaşam hakkı temel bir haktır ve ölümcül güç kullanımı, yalnızca hayati tehlikeyi bertaraf etmek için başvurulabilecek bir yöntemdir.
  3. BM Güvenlik Güçleri için Davranış Kuralları:
    • Polis, silah kullanmadan önce tüm diğer yolları tüketmiş olmalıdır.

Örnek Emsal Kararlar

  1. AİHM – Ergi/Türkiye Kararı:
    • Polis tarafından yapılan bir operasyonda, bir vatandaşın hayatını kaybetmesi nedeniyle Türkiye mahkûm edilmiştir. Karar, “ölçüsüz güç kullanımı” nedeniyle verilmiştir.
  2. AİHM – Akkum ve Diğerleri/Türkiye Kararı:
    • Polis operasyonu sırasında sivil ölümleri yaşanması, AİHM tarafından “yaşam hakkı ihlali” olarak değerlendirilmiştir.
  3. Danıştay Kararı:
    • Bir polis memurunun, dur ihtarına uymayan bir şüpheliye ateş açarak yaralanmaya sebep olması durumunda, “orantısız güç kullanımı” gerekçesiyle disiplin cezası uygulanmıştır.

Sonuç

Polisin silah kullanma yetkisi, güvenlik ve kamu düzenini sağlamak için vazgeçilmezdir. Ancak bu yetki, ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde sınırlandırılmıştır. Orantılılık, gereklilik ve yaşam hakkının korunması ilkeleri, bu yetkinin temel dayanaklarıdır. Her somut olayda, polisin müdahalesinin hukuka uygunluğu detaylı şekilde değerlendirilmelidir.

Daha Fazla Göster

Avukat İsmail Gürses

Gürses Hukuk Bürosu kurucu Avukat İsmail GÜRSES ile ekibi; hukuki süreçte başarılı bir şekilde çalışma yürütmekte, müvekkillerin davaları konusunda etkin çözüm yollarıyla hareket ederek kurumsal bir şekilde danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
×