Devletler Genel Hukuku Nedir?
Devletler genel hukuku, egemenliğe sahip bağımsız devletlerin ve uluslararası kuruluşların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler. Bu hukuk her devletin iç bünyesindeki ilişkileri değil, devletin dış ilişkilerini konu olarak ele alır.
Bir devlet ile başka bir devlet arasındaki veya uluslararası bir kuruluş arasındaki diplomatik ilişkileri düzenleyen hukuk dalıdır.
Bu hukuk dalı, egemen devletlerin birbirleriyle ilişkilerini düzenlerken onların egemenliklerine sınırlar koyar. Böylece iç hukukta üstün irade sahibi olan devlet, uluslararası hukuka eşit olmayı kabul etmektedir.
Bu hukukun yaptırımları ve bunları uygulama biçimleri iç hukuktaki gibi gelişmiş ve kesinleşmiş değildir.
Yaptırımının uygulanmasını sağlayacak bir zor gücünün bulunmaması ya da yok denecek ölçüde az olması, bu disiplinin bir hukuk olarak adlandırılmasını da bazı hallerde zorlaştırmaktadır.
Devletlerin ve uluslararası kuruluşların birbirleri ile olan ilişkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. Bağımsız ve kendi hakimiyetine sahip devletler, bağımsız uluslararası örgütler ve hatta müstakil bağımsızlıkları bulunmamakla birlikte bağımsızlıkları sınırlı olan ama uluslararası alanlarda tanınan devletler dahi bu hukuk dalının kapsamına girmektedir,
Örneğin;
-Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiler
– Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkiler
-Birleşmiş Milletler ile Hindistan arasındaki ilişkiler
-NATO ile UNESCO arasındaki ilişkiler
Devletler genel hukukuna, devletler umumi hukuku veya uluslararası hukuk da denilmektedir.
Devletler Genel Hukuku Kaynakları
Devletler genel hukukunun kaynakları aşağıda sıralanmıştır.
– Uluslararası Antlaşmalar
– Uluslararası Örf ve Adetler
– Uluslararası Yargı İçtihatları
– Uluslararası Doktrin
Devletler genel hukukunda devletler ve uluslararası örgütlerin arasındaki ilişkilerde eşitlik esastır. Bu nedenle de devletler genel hukukunun kaynakları arasında kanunlar ve anayasalar yer almaz. Zira her kanun veya anayasa onu çıkaran devletin iç hukukunda bağlayıcı olup diğer devletleri ilgilendirmez. Bunun sonucu olarak da devletler genel hukukunun kurallarına uyulmadığında uyuşmazlıkların çözümü tamamen hakem niteliğinde olan uluslararası mahkemeler tarafından çözümlenir ve bunların verdiği kararlar da bağlayıcı değildir. Devletlerin yaptıkları uluslararası sözleşmelere ahde vefa (sözleşmeye bağlılık) ilkesi çerçevesinde uyması beklenir, uymazsa barışçıl yollara-başvurulur önce ve uluslararası arabulucular, uzlaştırıcılar ya da uluslararası mahkemelerin verdikleri kararlara uyması beklenir. Devlet yine de uymaz ise bu durumda da barışçıl olmayan yollara başvurulur. Sırasıyla önce ekonomik ve siyasi ilişkiler kesilir, aynen karşılık verme yoluna gidilir (mukabele-i bilmisil) ve en son çare olarak askerî seçenekler masaya yatırılır. Ambargo bu da olmaz ise savaş yoluna gidilir.