Ercimisil Davalarında Davacının Kullandığı veya Kullanabileceği Kısım Olmasının Sonuçları
Ecrimisil davalarında, davacının taşınmazı kullandığı veya kullanabileceği kısımlarının olması, genellikle taşınmazın haksız işgal edilen kısmıyla ilgili talebin sınırlandırılması sonucunu doğurur. Ecrimisil, haksız işgalden dolayı doğan bir tazminat türü olduğundan, sadece işgal edilen ve davacının bu işgal nedeniyle kullanımından mahrum kaldığı alanlar açısından talep edilebilir.
Hukuki Çerçeve
- Davacının Kullanabileceği Kısımlar: Eğer davacı, taşınmazın bir kısmını fiilen kullanıyorsa veya kullanma imkanına sahipse, mahkemeler genellikle bu kısmın ecrimisil taleplerine konu olmayacağına karar verir. Yargıtay kararlarına göre, davacının kullandığı veya fiili hakimiyetinde olan alanlar için ecrimisil talebi mümkün değildir.
- İşgal Alanının Tespiti: Davanın temel dayanağı, haksız işgalin taşınmazın hangi bölümlerinde gerçekleştiğinin tespit edilmesidir. Ecrimisil taleplerinde, işgal edilen alanların net bir şekilde belirlenmesi gerekir. Bu belirleme, genellikle bilirkişi raporlarıyla yapılır.
- Kullanım Hakkının Etkisi: Eğer taşınmazın bir kısmı davacı tarafından aktif olarak kullanılıyor ya da davacının rızası ile üçüncü kişilerce kullanıma tahsis edilmişse, bu durum da ecrimisil taleplerini etkiler. Mahkemeler, davacının rızasının olduğu alanlar için ecrimisil talebini reddeder.
Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme
- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin Kararları: Davacının taşınmazı kullanabileceği alanlar için ecrimisil talebinde bulunamayacağına hükmedilmiştir. Örneğin, taşınmazın sadece bir bölümünün haksız şekilde işgal edildiği durumlarda, davacı yalnızca bu bölüm için tazminat talep edebilir.
- Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin Görüşü: Ecrimisil tespitinde, taşınmazın dava konusu olan kısmının işgal altında olup olmadığı netleştirilmelidir. Bilirkişi raporları ve keşif çalışmaları, bu davalarda önemli rol oynar.
Sonuç ve Öneriler
- Ecrimisil Davalarında İşgal Alanının Belirlenmesi: Davanın başarısı, taşınmazın hangi kısmının işgal edildiğinin doğru bir şekilde belirlenmesine bağlıdır. Bu nedenle dava öncesinde profesyonel bilirkişi raporu alınması önerilir.
- Fiili Kullanımın Belirlenmesi: Davacının fiili kullanımda olduğu alanlar, davanın kapsamı dışında bırakılmalıdır. Bu durum, davanın daha hızlı ve adil bir şekilde sonuçlanmasını sağlar.
- Net Bir Taleple Dava Açılması: Davacı, yalnızca kullanamayacağı alanlar için talepte bulunmalıdır. Böylece dava gereksiz bir şekilde uzamadan sonuçlanabilir.
Ecrimisil davalarında davacının taşınmazın belirli bir kısmını kullandığı veya kullanabilme imkanına sahip olması, dava kapsamını ve sonuçlarını doğrudan etkileyen bir unsurdur. Bu durum, hem ecrimisil taleplerinin sınırlandırılmasını hem de haksız işgalin etkisinin daha net belirlenmesini gerektirir.
Ecrimisilin Kapsamı ve Davacının Kullanım Hakkı
Ecrimisil, bir taşınmazın haksız olarak işgal edilmesi nedeniyle mahrum kalınan kullanım hakkına karşılık talep edilen tazminattır. Ancak taşınmazın bir kısmı davacının tasarrufunda veya kullanımındaysa:
- Fiili Kullanım:
Eğer davacı, taşınmazın bir kısmını aktif şekilde kullanıyorsa, bu kullanımın ecrimisil talebinden hariç tutulması gereklidir. Fiili kullanım, tarafların karşılıklı anlaşmazlıklarında belirgin sınırlar çizer. - Kullanım İmkanı:
Taşınmazın kullanılabilir kısımlarının davacı tarafından kolaylıkla değerlendirilebilmesi, ecrimisil talebinin reddine veya bu alanlar için taleplerin sınırlandırılmasına neden olabilir.
Yargıtay’ın Yaklaşımı
Yargıtay kararlarına göre:
- İşgalin Net Alanı: Haksız işgalin meydana geldiği alan net bir şekilde belirlenmelidir. İşgal edilmeyen, ancak davacının kullanımında olmayan alanlar dahi ecrimisile konu edilemez.
- Hak Düşürücü Nitelik: Davacının, taşınmazın bir kısmını kullanmaya devam etmesi, haksız işgalin kapsamını küçültebilir; ancak tümden hak kaybına neden olmaz.
Uygulama Önerileri
- Alan Tespiti:
Davadan önce, taşınmazın hangi bölümlerinin işgal edildiğini belirlemek için profesyonel bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Bu, ecrimisil talebinin sınırlarının netleşmesini sağlar. - Davacı Rızası:
Eğer davacı, taşınmazın belirli bir kısmının üçüncü kişiler tarafından kullanılmasına açıkça rıza göstermişse, bu alanlar için ecrimisil talep edilemez. Rızanın varlığı, yargılama sürecinde tartışma yaratabilir ve bu konuda somut deliller sunulmalıdır. - Geçmiş Kullanımların Etkisi:
Davacı, geçmişte taşınmazın tümünü veya bir kısmını kendi iradesiyle kullanmışsa, bu durum geçmiş dönemler için tazminat talep hakkını etkileyebilir.
Sonuç
Ecrimisil davalarında davacının taşınmaz üzerindeki kullanım durumu, taleplerin niteliğini ve sonuçlarını ciddi şekilde etkiler. İşgal edilen alanların belirlenmesi, davacının kullanımına ilişkin delillerin sunulması ve tarafların uzlaşmaya yönelik girişimlerde bulunması, davanın adil bir sonuca ulaşması açısından büyük önem taşır. Ecrimisil talebi olan bir davanın hazırlanmasında, bu faktörlerin detaylı şekilde analiz edilmesi önerilir.