Hukuk Genel

Türkiye’de Görülen Kritik ve İlginç Davalar

Türkiye’de hukuk tarihine geçmiş ve dikkat çekici bazı ilginç davalar, toplumsal, hukuki ve adalet sisteminin dinamiklerini anlamak açısından önemli birer örnektir. İşte bunlardan bazıları

1. Tarihi Kapalıçarşı Yangını Davası (1954)

Olay: Kapalıçarşı’da çıkan büyük yangında yüzlerce dükkân kül oldu. Yangının sorumluluğu konusunda, çarşı yönetimi ile sigorta şirketi arasında büyük bir dava başladı.
Sonuç: Dava, yıllarca sürdü. Yargı, yangının ihmalkârlıktan kaynaklandığını belirtti ve sigorta şirketinin zararları karşılamasına karar verdi. Bu dava, sigortacılık hukukunda emsal niteliği taşıdı.


2. Uçan Kaz (Uçak Kazası Tazminat Davası, 1975)

Olay: Türkiye’de bir uçak kazası sonucu mağdurların yakınları, havayolu şirketine karşı büyük bir tazminat davası açtı.
Sonuç: Dava sonucunda, mağdurların yakınlarına yüksek miktarda tazminat ödenmesine hükmedildi. Bu dava, Türk hava hukuku açısından yolcu güvenliği ve sigorta yükümlülükleri konusunda önemli bir dönüm noktası oldu.


3. Susurluk Kazası ve Davaları (1996)

Olay: Susurluk ilçesinde gerçekleşen bir trafik kazası, derin devlet ilişkilerini ortaya çıkardı. Kazada, bir milletvekili, emniyet mensubu ve mafya bağlantılı bir kişinin aynı araçta bulunması büyük bir skandala yol açtı.
Sonuç: Dava, derin devlet yapılarının ve yasadışı ilişkilerin yargılanması açısından dikkat çekti. Ancak süreç boyunca kamuoyunda yargı sistemine karşı güven tartışmaları başladı.


4. Teğmen Mehmet Ali Çelebi Davası (2008)

Olay: Teğmen Mehmet Ali Çelebi, “Ergenekon” davası kapsamında tutuklandı. Çelebi’nin telefon rehberine sahte delil olarak ekleme yapıldığı ortaya çıktı.
Sonuç: Çelebi beraat etti ve hukuki süreçte sahte delil kullanımı ile ilgili tartışmaların fitili ateşlendi. Bu dava, adil yargılanma hakkı konusunda toplumsal farkındalık yarattı.


5. Manisa Gençlik Davası (1995)

Olay: Manisa’da gözaltına alınan bir grup genç, işkence iddialarıyla yargılandı. Gençlerin büyük kısmı beraat etmesine rağmen işkence iddiaları Türkiye’de büyük bir infial yarattı.
Sonuç: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınan dava, Türkiye’nin işkence ve kötü muameleyle mücadelede yasal düzenlemelere yönelmesine katkı sağladı.


6. Müjde Ar’ın Film Davası (1986)

Olay: Ünlü oyuncu Müjde Ar’ın bir filminin yayınlanması, ahlak kurallarına aykırı olduğu iddiasıyla dava edildi.
Sonuç: Mahkeme, sanatsal özgürlük ile toplumsal ahlak kuralları arasındaki sınırı belirlemede önemli bir karar verdi. Dava, Türkiye’de sansür ve ifade özgürlüğü konularında tartışmalara yol açtı.


7. Adnan Oktar ve Suç Örgütü Davası (2018)

Olay: Adnan Oktar ve grubuna yönelik suç örgütü kurma, dolandırıcılık, cinsel istismar ve diğer ağır suçlamalarla dava açıldı.
Sonuç: Oktar ve grubu, yüzlerce yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dava, modern Türkiye’de tarikat ve suç örgütü bağlantılarına ilişkin önemli bir hukuki süreç olarak tarihe geçti.


8. Kral Çıplak Davası (1991)

Olay: Bir gazeteci, bir bakan hakkında “kral çıplak” ifadesini kullandığı için hakaret davasına maruz kaldı.
Sonuç: Mahkeme, ifadenin eleştiri kapsamında olduğunu belirtti ve gazeteciyi haklı buldu. Bu dava, basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konusunda önemli bir örnek oluşturdu.


9. Sivas Katliamı Davası (1993)

Olay: Sivas’ta Madımak Oteli’nde 37 kişinin hayatını kaybettiği yangında, faillerin yargılanması yıllarca sürdü.
Sonuç: Faillerden bazılarına ağır cezalar verildi, ancak dava süreci kamuoyunda derin tartışmalara yol açtı. Bu dava, toplumsal barış ve yargının hızına ilişkin önemli bir örnek oldu.


10. Reyhanlı Patlaması Davası (2013)

Olay: Reyhanlı’da gerçekleşen bombalı saldırılarda 53 kişi hayatını kaybetti. Faillerin yakalanması ve yargılanması uzun süre aldı.
Sonuç: Sorumlular müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu dava, terörle mücadele hukuku açısından kritik bir süreç olarak değerlendirildi.


Türkiye’de dikkat çeken diğer ilginç davalar da toplumsal ve hukuki bağlamda önemli dersler barındırmaktadır. İşte ek olarak sunabileceğim birkaç dava:


11. Çıplak Arama Davası (2020)

Olay: Bazı kadın mahkûmlar, cezaevine giriş sırasında çıplak aramaya maruz kaldıklarını iddia etti. Bu durum kamuoyunda büyük bir tartışmaya neden oldu ve insan hakları ihlali gerekçesiyle dava açıldı.
Sonuç: Mahkemeler, uygulamanın hukuka uygunluğunu tartışmaya açtı ve AİHM’ye taşınan davalar sonucunda Türkiye’ye ceza verildi. Bu dava, mahkûmların insan hakları ve cezaevi uygulamaları hakkında önemli değişiklikler yapılmasını gündeme getirdi.


12. Gezi Parkı Davası (2013-2022)

Olay: Gezi Parkı protestolarına katılan aktivistlere karşı açılan toplu davalar, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Davada, aralarında iş insanı Osman Kavala’nın da bulunduğu sanıklar, hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla yargılandı.
Sonuç: Osman Kavala, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Dava, Türkiye’de ifade özgürlüğü, toplumsal protestolar ve yargı bağımsızlığı konularında uluslararası tartışmalara yol açtı.


13. Soma Maden Faciası Davası (2014)

Olay: Soma’daki maden faciasında 301 işçi hayatını kaybetti. Sorumlu şirket yöneticileri hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme suçlamasıyla dava açıldı.
Sonuç: Şirket yöneticileri farklı oranlarda hapis cezalarına çarptırıldı. Ancak cezaların yeterli olmadığını düşünen mağdur aileleri karara tepki gösterdi. Bu dava, iş güvenliği ve sorumluluk hukuku açısından Türkiye’de dönüm noktası oldu.


14. Asansör Faciası Davası (Mecidiyeköy, 2014)

Olay: İstanbul Mecidiyeköy’de bir inşaatta asansör düşmesi sonucu 10 işçi hayatını kaybetti. Şirket yöneticileri ve yetkililer hakkında dava açıldı.
Sonuç: Sanıklar hapis cezalarına çarptırıldı. Dava, iş güvenliği standartlarının yetersizliği ve denetim eksiklikleri konusunu tekrar gündeme taşıdı.


15. Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının Davası (1971)

Olay: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 1971 yılında Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdukları gerekçesiyle yargılandı ve idam cezasına çarptırıldılar.
Sonuç: 1972 yılında idam edilen üç gencin davası, Türkiye’de siyasi yargılamalar ve ölüm cezaları üzerine derin tartışmaların simgesi haline geldi.


16. Cem Garipoğlu Davası (2009)

Olay: Cem Garipoğlu, lise öğrencisi Münevver Karabulut’u vahşice öldürdü. Cinayet, medyada büyük yankı uyandırdı ve adalet sisteminin etkinliği tartışmaya açıldı.
Sonuç: Garipoğlu 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı, ancak 2014 yılında cezaevinde intihar ettiği açıklandı. Bu dava, Türkiye’de kadın cinayetleri ve toplumun adalet beklentisi açısından önemli bir örnek oldu.


17. Çorlu Tren Kazası Davası (2018)

Olay: Çorlu’da yaşanan tren kazasında 25 kişi hayatını kaybetti, 317 kişi yaralandı. Kazaya, altyapı yetersizlikleri ve bakım eksikliğinin neden olduğu iddia edildi.
Sonuç: Sorumlu olduğu iddia edilen bazı devlet görevlileri hakkında dava açıldı. Ancak süreç, kamuoyunun adalet beklentisini tam olarak karşılamadı.


18. Hrant Dink Cinayeti Davası (2007-2021)

Olay: Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 2007’de silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Cinayet sonrası yargılama süreci, suçun arkasındaki örgütlü yapılar ve kamu görevlilerinin ihmali üzerine yoğunlaştı.
Sonuç: 2021 yılında dava sonuçlandı ve birçok sanık hapis cezasına çarptırıldı. Ancak kamuoyunda dava sürecinin eksik olduğu yönünde eleştiriler devam etti.


19. Balyoz Davası (2010-2015)

Olay: Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına karşı hükümeti devirmeye teşebbüs suçlamasıyla açılan Balyoz davasında, birçok subay yargılandı.
Sonuç: Sanıkların çoğu beraat etti. Davada sahte delil iddiaları ve uzun tutukluluk süreleri, Türkiye’de yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkı tartışmalarına neden oldu.


20. Dink Cinayeti’nde Jandarma Görevlilerinin Yargılanması (2016-2021)

Olay: Hrant Dink cinayetinde jandarma görevlilerinin ihmali olduğu iddiasıyla ayrı bir dava açıldı. İhmalin örgütlü bir yapının parçası olduğu iddiaları üzerine tartışmalar büyüdü.
Sonuç: İhmali olduğu tespit edilen bazı görevliler ceza aldı, ancak bu kararlar eleştirilerle karşılandı.


Türkiye’nin yakın tarihinde derin izler bırakan Ergenekon, FETÖ (Fetullahçı Terör Örgütü) ve Muhsin Yazıcıoğlu Davası, hukuk, siyaset ve toplumsal yapı açısından oldukça çarpıcı örneklerdir. İşte bu konular hakkında ek bilgiler:


21. Ergenekon Davası (2007-2019)

Olay: Ergenekon, bir “terör örgütü” olduğu iddia edilen yapı adı altında, gazeteciler, akademisyenler, askerler ve siyasetçilerin de dahil olduğu çok sayıda kişi yargılandı. Hükümete darbe hazırlığı yapmakla suçlandılar.
Sonuç: Yıllarca süren dava, Türkiye’deki hukuk sistemine dair ciddi eleştiriler aldı. Birçok sanık uzun tutukluluk süreleri sonrasında beraat etti. Davanın temel delillerinin sahte olduğu yönündeki iddialar nedeniyle yargıya güven büyük ölçüde zedelendi. Bu dava, Türkiye’de siyasi yargılamalar ve yargı bağımsızlığı konusunda tarihsel bir kırılma noktası olarak değerlendirildi.


22. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Davaları (2016 ve sonrası)

Olay: 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen darbe girişimi sonrasında, darbenin arkasında Fetullah Gülen ve onun liderliğini yaptığı FETÖ’nün olduğu iddia edildi. Bu olay Türkiye’de anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, terör örgütü üyeliği gibi suçlamalarla binlerce kişinin yargılandığı davalar zincirini başlattı.
Sonuç:

  • FETÖ’ye mensup olduğu iddia edilen çok sayıda kişi ağır hapis cezalarına çarptırıldı.
  • Bu süreçte bazı davalarda hukuka uygunluk tartışmaları yaşandı. Özellikle ByLock kullanımı gibi dijital delillerin geçerliliği üzerine tartışmalar yoğunlaştı.
  • FETÖ davaları, Türkiye’nin siyasal ve sosyal yapısında derin yarılmalara neden oldu ve halen etkileri devam eden bir süreçtir.

23. Muhsin Yazıcıoğlu’nun Ölümü ve Davası (2009-2023)

Olay: Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, 2009 yılında helikopter kazasında hayatını kaybetti. Olay, ilk başta kaza olarak değerlendirilse de daha sonra sabotaj iddialarıyla gündeme geldi. Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili olarak ihmaller, delillerin karartılması ve suikast iddiaları üzerine çeşitli davalar açıldı.
Sonuç:

  • Davalar uzun yıllar sürdü ve kazanın ardındaki karanlık noktalar tam olarak aydınlatılamadı.
  • Yazıcıoğlu’nun ölümüne ilişkin “kasıtlı sabotaj” iddialarıyla bazı kişiler yargılandı, ancak kesin bir sonuç alınamadı.
  • Bu dava, Türkiye’de faili meçhul ölümler, siyasi cinayetler ve devlet mekanizmasının işleyişi üzerine önemli soruları gündeme taşıdı.

24. Balyoz Davası (2010-2015)

Olay: Balyoz davası, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup çok sayıda subayın hükümeti devirmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılandığı bir dava olarak tarihe geçti. Delillerin bir kısmının sahte olduğu iddia edildi.
Sonuç:

  • 2015 yılında tüm sanıklar beraat etti.
  • Bu dava, Türkiye’deki yargı bağımsızlığı ve sahte delillerin yargılama süreçlerindeki etkisi üzerine ciddi tartışmalara yol açtı.

25. Çözüm Süreci ve KCK Davaları (2009-2015)

Olay: Çözüm süreci boyunca, PKK ve ona bağlı olduğu iddia edilen KCK (Koma Civakên Kurdistan) mensuplarına yönelik geniş çaplı operasyonlar yapıldı ve çok sayıda kişi terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılandı.
Sonuç:

  • Çözüm sürecinin sona ermesiyle birlikte KCK davaları hız kazandı.
  • Dava süreçleri, Türkiye’de terörle mücadele, ifade özgürlüğü ve Kürt sorununa yaklaşım açısından kritik önem taşıdı.

Genel Değerlendirme

Bu davalar, Türkiye’deki yargı sisteminin siyasal olaylar ve toplumsal dinamiklerle nasıl şekillendiğini göstermektedir. Ergenekon ve FETÖ gibi davalar, yargının tarafsızlığı ve adalet duygusu üzerinde kalıcı etkiler bırakmıştır. Muhsin Yazıcıoğlu davası ise devletin “karanlıkta kalan” meselelerdeki hesap verebilirliğini hukukçular, basın yayın kuruluşları ile bazı gazeteci ve yazarlar tarafından sıkça sorgulatmaktadır.

Daha Fazla Göster

Avukat İsmail Gürses

Gürses Hukuk Bürosu kurucu Avukat İsmail GÜRSES ile ekibi; hukuki süreçte başarılı bir şekilde çalışma yürütmekte, müvekkillerin davaları konusunda etkin çözüm yollarıyla hareket ederek kurumsal bir şekilde danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
×